Katastrof sonrası 100 iso

2 Ocak 2011 Pazar

03

Şimdi neden bu kadar sevdiğimi anladım, çünkü kendim ölmüştüm ve yalnızca başkalarının canlılığını algılayabiliyordum... (T. Özlü / Kalanlar)



Başkalaşmak ve saf mutsuzluk... Aslına bakarsan iki kelimenin arasındaki köprüyü önceden bulmuş fakat hiç geçmemiştim. Herkes farklı bir şeyler anlatabilir bu konuda, dinleyeni varsa. Kalabalığın bir tanımı yok, sokakların, yürüyen hiçbir canlının... Yürürken sesleri duymadığın, kokuları algılamadığın adımların var ve giderek yavaşlayan, durmaya başlayan gıcırtılara sahip. Oysa dünle arasında ne farkı var ki yarının; henüz yaşanmamış anların kurgularıyla  bugüne şekil vermekten başka. Küçük notlar, sonraki dünler için. Fazlası yok ve korkular sadece an'la karıştığında bir rüyanın içine girebiliyor. Mutsuzluk mu arıyorsun; otur küçük bir çay bahçesinde, az şekerli bir kahve söyle, şekerlisi gelsin önüne.. Hevesle ve koştura koştura gitmeye çalış merak ettiğin bir filme, dublajlı çıksın... Mutsuzluk mu arıyorsun, sadece bekle bir süre sonra gelsin birisi fişini çeksin yaşananların.. Zor mu..?  Bence değil..

0 yorum:

Yorum Gönder