Katastrof sonrası 100 iso

6 Ocak 2011 Perşembe

09

" Eski bir duvar saati, duvarın üzerindeki yerinde rahat ve dingin.. Ön tarafındaki camlı kapağı açıp akrebini tutuyorum, sonra ters yöne doğru çevirmeye başlıyorum hızla... Bir süre sonra kendi kendine geriye doğru akmaya başlıyor her şey..."


"Gitmek istemiyorum buradan.. Oysa öyle bir kalabalık var ki vücudumun her yanından çekiştirip duruyorlar. Bırakın, rahatım dememe bile aldırmadan.. Bildiğiniz gibi bir karanlık değil bu diyorum, dinlemiyorlar. Sizin yollarınız kadar rahat bağlanmıyor otobanlara, başka yaşamlara diyorum, bağırmaya başlıyorlar.. Kurşun kalemin ucuyla iki kulak zarımı da deliyorum.."






"Omurgasının  yarısı olmayan bir yatak tanıyorum, bir tarafı çökmesin diye iki kişilik sarılıyor birbirine orada yatanlar..."




"Gitmek istemiyorum buradan... Hem üşümemek için illa kumların arasında ateş yakmaya da gerek yok. Bir kaç şişe daha içip şezlongun altına saklamalıyım belki de, içine küçük notlar sıkıştırdıktan hemen sonra. Rüzgar dilediği kadar esebilir, sabahın erken bir saatinde bir kaç peynir parçası ve sıcak bir simitle kahvaltı yapılabilir.. Gözlerinin altı kat kat şişene kadar uyunabilir mesela.. Düşün karşı kıyısına yüzerek geçilebilir.. Kolumu hafifçe yana doğru attığımda parmak uçlarım saçlarının karmaşasında yolunu kaybedebilir.."


Kalp kapakçıklarının ikisini kaybeden bir adam tanıyorum, diyor ki; "biraz daha hızlı çevirirsen akrebi, diğer ikisini de sana verebilirim.."





0 yorum:

Yorum Gönder